Sosyal Medya

Kültür Sanat

Yakup Kadri’nin ‘SAĞANAK’ Oyunu Neden Sansürlendi?

'Tanzimat fermanı ilan edildikten sonra İstanbul başta olmak üzere Osmanlı toprakları üzerinde hız kazanan modernleşme hareketleri edebiyat alanında da etkisini göstermiştir.'



Kadir GÜVEN - Düşünce Mektebi

Bir süre sonra bu modernleşme hareketlerinin akıl hocası konumuna edebiyatın gelmesi edebiyatın doğası gereği normal görülebilir. Bu durumun gerçekleşmesinde Türk modernleşmesinin halk kaynaklı değil bürokrasi çıkışlı olması da etkilidir. Ziya Paşa, Ahmet Vefik Paşa ve Namık Kemal gibi modernleşme taraftarı bürokratların yazar veya şair olması da bu durumun ortaya çıkmasında önemli pay sahibidir. Tepeden inme başlayan modernleşme çalışmalarında öncelik halkı eğitmek ve bilinçlendirmekti. Dönemin yazarları Tanzimat edebiyatından başlayarak sonra Meşrutiyet daha sonra Cumhuriyet dönemlerine kadar sıklıkla aile üzerinde çalışmışlardır. Toplumu değiştirmede ailenin öneminin farkındaydılar. Yazılan eserlerde aileler üzerinden topluma örnek insanlar ve hayatlar empoze edilmeye çalışılmıştır. Toplumda ortaya çıkan değişimleri yanlış anlayan veya zararlı gördükleri ''züppe'', ''ahlaksız'' ve ''hain'' gibi tipleri ise eserlerinde kötüleyerek ve cezalandırarak yine yol gösterici bir kimliğe girmişlerdir. Yine bu eserlerde zamanın getirdiği ve mecbur kıldığı ''asriliklere'' direnen ve kabul etmeyen genelde ailelerin reisleri olarak gösterilen eski kuşaklar çürümeye mahkûm edilmiştir. Yazarlar genelde bu tipleri Osmanlı toplumunun en önemli birimi olan ev-aile hayatında yan yana getirerek ortaya kuşak çatışmaları çıkarmıştır. Bu çatışmalar üzerinden okuyucularına yani topluma inandıkları doğruları vermeye çalışmışlardır. Yakup Kadri'yi bu çizgide ele almak gerektiğini ve onun eserlerini açıkça bu çizginin şekillendiği görmekteyiz.

 

Yakup Kadri Karaosmanoğlu Fecr-i Ati'de başladığı edebiyat hayatını daha sonraları Ziya Gökalp ile tanışmasının da etkisiyle toplumcu bir çizgiye çekmiştir. Üretken bir yazar olan Yakup Kadri roman, öykü, mensur şiir, eleştiri, monografi, anı ve tiyatro gibi türlerde eserler vermiştir. Bu eserler anlattıkları dönemleri her bakımdan okuyucularına eşsiz bir panorama halinde vermektedir. ''Yazarın geniş bir yelpazedeki bu üretimi yalnızca edebiyat tarihçileri ya da araştırmacıları için bir çalışma alanı olmamış tarih, siyaset bilim, iktisat, dilbilim gibi farklı disiplinlerden birçok araştırmacıya da malzeme teşkil etmiştir'' (Firidinoğlu, 1). Yakup Kadri her ne kadar edebiyat hayatına 1908 yılında Nirvana isimli oyunuyla tiyatro ile başlamış olup dört tiyatro oyunu yazmış olsa da onu güçlü bir tiyatro yazarı olarak değerlendirmek pek doğru olmayacaktır.

Yakup Kadri tiyatro alanına uzun bir aradan sonra 1929 yılında yazdığı üçüncü oyunu Sağanak ile dönmüştür. ''Miss Chalfrin'in Albümü, Erenlerin Bağından, Kiralık Konak, Nur Baba, Hüküm Gecesi, Sodom ve Gomore, elliden fazla hikâye ve yüzlerce makale bu yirmi yıllık fasılayı doldurur; Yakup Kadri artık edebi hayaya ilk adımlarını atan genç değil hayli tecrübe sahibi bir yazardır'' (Akı, 74). Sağanak, İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda 1929 yılında çok kısa süren bir temsil sürecinden sonra sakıncalı görülerek kaldırılmıştır. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti rejimi korumak için basın, edebiyat ve sanat hayatına sansür uygulamıştır. Dört perdelik bu oyun yeni kurulan Cumhuriyet'in alıngan ve ürkek politikalarında sansüre maruz kalması oyunun içeriğine baktığımızda dönem içerisinde mantıklı görülebilir. Kemalizm'in ''kadrolu'' yazarlarından biri ve Mustafa Kemal'in yakın çevresinden olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu kendisinin de benimsediği ve Türkiye'nin anayasasında da yer alan Kemalist ideolojiyi didaktik olarak eserlerinde işlemiş olsa bile o da bu sansüre maruz kalmıştır. Bu sansürün nedenlerinden biri ise halka tepeden inme yapılan inkılaplara oyun içinde yedirilen eleştirilerin olması kuvvetle muhtemeldir. En önemli sebebi ise oyunda babaları bir üvey kardeşler olan Lütfi ve Eşref üzerinden doğrudan verilmeden ima edilen İslamcı-Kürt isyanları ile yeni kurulan laik-ulus devletin çatışması olarak görmek mümkündür. (Dicle Başbuğ, 49).

Yakup Kadri Sağanak isimli oyununda yeni kurulan Cumhuriyet'i oluşturan toplumun bazı kısımlarını bir ev ortamından simgeselleştirerek vermiştir. Evin bireyleri bir nevi kuşak çatışması içindedir. Evin reisi Afif Molla Bey isminden de anlaşılacağı üzere tutucu ve dindar bir insandır. Cumhuriyet'in getirdiği şapka inkılabı gibi devrimlere karşı çıkmaktadır. Gelininin ''dişili-erkekli'' buluşmalarından rahatsız olmaktadır. Yakup Kadri'nin Afif Molla'nın ağzından açıkça modernleşmenin şekilciliğe indirgendiğini önce zihinlerde gerçekleşmesinin gerektiğini belirtmektedir.

Afif Molla'nın büyük oğlu ise Lütfi Bey'dir. Lütfi Bey yeni kurulan Cumhuriyet'e karşı bir takım gerici isyancı faaliyetler içindedir. O da babası gibi devrimlere karşıdır ama onun gibi pasif kalmayarak mücadele etmeye karar vermiştir. ''Oyunda Lütfi ve arkadaşlarının gizli görev için adam gönderdikleri yer Elazığ'dır. Elazığ, Şeyh Sait İsyanı'nda isyancıların kısa süreli de olsa tek ele geçirebildikleri yer olması bakımından önemlidir.'' (Firidinoğlu, 69) Bu durumdan anlaşılacağı üzere bu isyancı faaliyet Şeyh Sait İsyanı'dır. Lütfi'nin doğrudan kötü bir karakter olarak gösterilmemesi alışıla gelmiş Yakup Kadri çizgisinden farklıdır. Yakup Kadri yazdığı eserlerdeki kurgularında hep ''doğru'' tarafı okuyucusuna empoze etmeye çalışırken Sağanak'ta ise iyi ve kötü ayrımı Eşref ve Lütfi üzerinden çizilse de bunlar arasında Yakup Kadri'nin alışılanın aksine tarafsız kalması dikkate değer bir noktadır. Lütfi inandığı davanın tehlikesinden kaçmayan''... inançları ve idealleri uğruna cesaretle mücadele eden ve bu uğurda ölüme giden birisi'' (Dicle Başbuğ, 52) olarak çizilmiştir. Lütfi'nin bu cesurca hareketleri oyunun sansüre uğramasında önemli bir etken olması gayet mantıklı gözükmektedir çünkü yeni devletin zamanın belki de en önemli eğlence araçlarından biri olan tiyatroda insanların aklında inkılapların doğruluğu bakımından şüpheye yol açacak çağrışımları onaylaması konjonktüre ters olacaktı. Eşref Bey ise Afif Molla'nın Namiya Hanım'dan olma çocuğu ve Lütfi Bey'in yarı üvey kardeşidir. Eşref Bey Cumhuriyet'in değerlerine bağlı, iyi yürekli ve idealist bir gençtir. Eşref'in kusursuz olmayışı daha önceki kuşak çatışması tarzından biraz farklıdır. Eşref her ne kadar Cumhuriyet değerlerine sonuna kadar samimi bir şekilde bağlı olsa da ağabeyi Lütfi'nin Cumhuriyet karşıtı hareketlerinin sonucu alacağı cezayı önlemek için gayri meşru yollar denemektedir. Eşref'in ağabeyi için yapmaya çalıştığı girişimler klasik Yakup Kadri çizgisinden farklıdır. Karakterlerin farklılıklarıyla birlikte yaşadığı bu evde her ne kadar Eşref ve Afif Molla Lütfi'yi kurtarmaya çalışsa da Lütfi yaptıklarından dolayı yakalanarak idam edilmiştir.

Yakup Kadri her ne kadar Kemalist bir yazar olsa da SaÄŸanak'ta Kemalist sisteme küçük de olsa eleÅŸtiriler getirmekten geri kalmamıştır. SaÄŸanak'ta ''normal ÅŸartlarda'' salt kötü çizilmesi gereken karakterlerin iyi yanlarının da olması ve bu karakterlerin açık bir dille Cumhuriyet'i eleÅŸtirmesi dikkate deÄŸerdir. ''Bu baÄŸlamda Lütfi'nin üyesi olduÄŸu Tarikat-ı Felahiye adıyla anılması da oldukça manidardır. Yakup Kadri Meclis-i Mebusan'da direniÅŸin sözcülüğünü yapan ve Misak-ı Milli kanunlarını hazırlayan milliyetçi hatta ümmetçi çoÄŸunluk Felah-ı Vatan'a gönderme yapar. '' (FiridinoÄŸlu, 69) Bir bakıma bu söylem oyunun yazıldığı dönemde hain diye damgalanan bu insanlara dönemin algısından farklı bir gözle bakmaktadır. Milli Mücadele'de birlikte mücadele eden insanların ayrışması karşısında Yakup Kadri taraf olmamayı seçerek tarafsız kalmayı yeÄŸlemiÅŸtir. Bu tarafsızlığı Yakup Kadri'nin  Ã¼lkenin gidiÅŸatı üzerine endiÅŸeleri olduÄŸu olarak okuyabiliriz. Yakup Kadri'de endiÅŸelerinin daha somutlaÅŸması için daha sonra yazacağı  Ankara romanını beklemek gerekmektedir. Bu romanda Yakup Kadri Cumhuriyet'in kurucu deÄŸerlerinden uzaklaÅŸarak yozlaÅŸtığı tasvir edilerek kurtuluÅŸ için bir yol haritası çizecektir.

KAYNAKÇA

AKI, Niyazi. Yakup Kadri KaraosmanoÄŸlu Ä°nsan-Eser-Fikir-Ãœslup. Ä°stanbul: Ä°letiÅŸim, 2001.

DİCLE BAŞBUĞ, Esra. ''Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Tiyatro Eserleri.'' Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölüm Dergisi, 21, s. 37-58, 2012.

FİRİDİNOĞLU, Nilgün. ''Sağanak.'' Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölüm Dergisi, 10, s. 62-76, 2007.

KARAOSMANOÄžLU, Yakup Kadri. Ankara. Ä°stanbul: Ä°letiÅŸim, 2014.

KARAOSMANOĞLU, Yakup Kadri. Kiralık Konak. İstanbul: İletişim, 2015.

KARAOSMANOÄžLU, Yakup Kadri. Tiyatro Eserleri. Ä°stanbul: Ä°letiÅŸim, 2011.

KADİR GÜVEN'İN DİĞER MAKALELERİNE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.